Prof. Dr.
Philipp
Schwartz&Arkadaşları
anısına
1933-1945 Holokost-Şoa
sırasında
„Cehennemden
Türkiye’ye
Kaçış“
“Konuyla
ilgili ek bilgi ve enformasyon„

“Bunlar Unutulmasın„
Prof. Dr.
Med. Philipp Schwartz
(Dahi Patolog)

Mustafa
Kemal
Atatürk
Türkiye Cumhuriyetinin Temel Kültürüdür

Prof. Dr. Med.
Philipp Schwartz
Amerikan Tıbbi
Birliği
Ödülü ABD 1960
Bunlar unutulmas ı n, 1933-1945 Holokost - Şoa
sırasında
sayısız masum Türkiye Cumhuriyeti vatanda şlar ı,
eski
Türkiye Cumhuriyeti vatanda şlar ı,
ikinci ve üçüncü nesil Musevi&Türk
kurbanları ,
hiç bir suçu olmayan insanlar, ya ş l ılar,
hastalar, aile ve
çocuklar toplu olarak ölüm kamplarında
kurşuna dizildiler, zalimce ve vahşice
özel
odalarda,
zehirli
gaz verilerek topluca öldürülüp krematoryumlarda
yakıldılar. |
|
1933-1945 Holokost - Şoa esnasında Umutsuz Saatler yaşayan masum avrupalı museviler ve Musevi kökenliler, Türkiye Cumhuriyeti vatanda şları, eski Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları
ikinci ve üçüncü nesil Musevi&Türkler kovuluyor, tutuklanıyor zulüm görüyorlar ve topluca ölüm kamplarına
sevk edilmeden önce, cehennemden son anda
kurtuluşu diğer
masumlar gibi, Prof. Dr. Philipp Schwartz
ve sayısız seçkin ve dahi
İlim&Bilim arkadaşları
gibi emniyetli bir sığınağı ve barınağı Türkiye
cumhuriyetinde
buluyorlar.
Desperate Hours (Umutsuz Saatler) yeni bir belgesel film ve Türkiye
cumhuriyetinin hakkında az bilinen ve çoğu hikayelerinden küçük bir tanesi.
Ayrıca
Türkiye Cumhuriyeti
1933-1945 Holokost - Şoa
ve II. Dünya savaşı esnasında Avrupanın ve etrafındaki
diğer ülkelerin derin bir karanlığa gömüldüğünde, neler yaptığını ve neler yapamadığını anlatıyor.
Bu yeni belgesel
film Desperate Hours
Türkiye
cumhuriyetinin eşsiz Türk diplomatlarıyla
ve hariciyecileriyle
1933-1945 Holokost - Şoa
ve II. Dünya savaşı
sırasında sayısız
masum insanları
ve cocukları
ölümden
kurtarmış
büyük
ve yegane rolünü kanıtlamıştır. Ayrıca
türkiye’nin geçmişten bugüne kadar anlatılacak çok eşsiz ve alkışlanacak hikayesi bulunduğunu göstermiştir

“Bunlar Unutulmasın„
Resim: Dahi Patolog Prof. Dr.
Med. Philipp Schwartz
ve
anısına 1933-1945
Prof. Dr. Philipp Schwartz 1933-1945
Holokost - Şoa
sırasında Nazi-almanyas ında Umutsuz Saatler„
yaşıyor ve Ocak 1933'te Frankfurt am Main'ı acil terk ediyor İsviçre
ve Zürih
kentine kaçıyor.
Prof. Dr. Philipp Schwartz Avusturya do ğumlu Professör öze birliği üyelerinden ve
Patolog Doktor ayrıca Mustafa Kemal Atatürkün de,
arkadaşı olan Musevi ve dahiinin Zürih ve Genevrede çaresiz ve işsiz mülteci olarak Umutsuz Saatler„ yaşıyordu.

Resim: 1933-1945 Nazi-almanyas ı Berlinde Opera binası önünde. Naziler yüz binlerce kitabı yakıyor Prof. Dr. Einstein'nın kitaplarıda yakılıyor. Heinrich Heine yazıyor:
“Bugün kitap yakanlar, sonunda insanları yakar.
Avusturya doğumlu masum Musevi Prof. Dr. Philipp Schwartz 1933'te Nazi
- almanyası’ndan ve diğer
Avrupa ülkelerinde yaklaşmakta olan korkunç felaketi hissediyor, Frankfurt Main'ı (Nazi-almanyasını)
acil terkederek Zürih/İsviçreye kaçıyor.
Aynı zamanda isviçre’de Zürih,
Basel, Genevre, St. Gallen
gibi kentlerde Nazi-işbirlikçilerine yakalanan çok sevdiği sevgili arkadaşları,
aileler ve çocukları gibi, SS ve Gestapoya teslim edilmeden ve kovulmadan önce, Zürih'ten tekrar derhal kaçmak istiyor. Ama milyonlarca
masum insanların kendilerine
o'günlerde sorduğu gibi
“Nereye
Kaçsak
Diyor„!
Aynı
anda Mustafa Kemal Atatürk
Nazi-müttefik ülkesinde
İsviçre ve
Zürih kentinde yaşayan işsiz ve mülteci arkadaşı dahi Prof. Dr. Philipp Schwartz'ı görevlendiriyor ve
türkiyede
yeni kurulan ve mevcut olan
üniversitelere çeşitli ve çok sayıda
uzman eğitimciyi,
Avrupa ülkelerinden derhal organize etmesini, göndermesini ve
kendisininde gelmesini istiyor.

“Bunlar Unutulmasın„
Prof. Dr. Philipp Schwartz
Dahi
Patolog, Prof. Dr. Philipp Schwartz anılarında bu kelimeleri yazıyor: Şu
an„ benim ve bizim için
büyük bir önem taşıyor;- Almanya ve Avrupa profesörleri,
”Hepimiz Tekrar Dünyaya
Geldik„!

Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Cumhuriyetinin Temel Kültürüdür
Dahi Prof. Dr. Philipp Schwartz
diyorki,- nerede olsalarda, sevdiğim sayısız dahi arkadaşların, ailelerin, çocuklar ın ve torunlarının 1933-1945 Holokost - Şoa sırasında türkiyede ölümden
kurtulanların anısına: -
“Bunlar
Unutulmasın„
“Bunlar Unutulmasın„
Resim: Dünyada ilk Yardımda
Hudut Tanımayan
Doktorlar ekibi türkiyede kuruluyor.
Resim: Kurucu üyeleri Profesör Dr.
Med. Philipp Schwartz (Patoloji) Profesör. Dr.
Med. Albert Eckstein (Çocuk Hastalıkları), Bayan. Dr. Eckstein (Çocuk Hastalıkları), Profesör. Dr.
Med. Niesen Rudolf (Oparatör), Profesör. Dr.
Med. Fritz Neumark (Oparatör) ve arkadaşları...

“Bunlar Unutulmasın„
Ord. Prof. Dr.
Med. Niesen Rudolf (Dahi Oparatör)
Sayısız
İlim&Bilim adamları
(Say ın Ziyaretçi)! Bunlar
Unutlamasın ve Anılsın Holokost-Shoa sonucu türkiyede hayatları
kurtulan
İlim&Bilim adamların ve kadınların linki pek yakında hazır olacak. Teşekkür ederiz!
|
|
|
 |
Berlin’de Opera binası önünde.
Naziler,- yüz binlerc üniversite
eğitim kitabı yakıyor... Heinrich Heine yazıyor Bugün:- bu kitap'ları yakanlar, sonunda insanları'da yakar... |
|
|
|
1933-1945 Holokost-Şoa
yıllarında Türkiye
Cumhuriyeti bir cennetti zulüm gören seçkin
Musevi, Hristiyan ve sayısız mültecilere.
Adolf Hitlerin 30 Ocak
1933teki yeni Nazi Hükümeti ilk önce Nazi-almanyasında ırkçı Nazi-ideolojisine uygun olmayan seçkin ve masum (almanya doğumlu)
Musevi
ve Musevikökenli İlim&Bilim kadın ve adamlarını ve meslek uzmanlarını topluca
ölüm kamplarına
defetmeye ve katletmeye başlamıştı.
Mustafa
Kemal Atatütk
daha
çok
yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetini modernize etmek için
Nazi - Hitlerin,
Nazi-almanyanın elden çıkardığı ve
toplu ölüm kamplarına,
ölüme ve katliama gönderdiği o'seçkin,
masum Musevi
ve
üstün
yetenekli,
ilim&bilim kadın ve adamlarını büyük çaba
sarfederek Türkiye’ye getirdi.
Ölümden kurtulan bu
masum Musevi dahi profesörlerin çocuklarından
üç tanesi gerçek
bir hikayeyi o'sakin ve üretken bir yaşamı mülteci bakış
açısından kendi görüşleriyle anlatıyorlar, ayrıca Almanya
ve çoğu
Avrupa ülkelerinde Nazilerin ellerine düşen sayısız, suçsuz
Musevi ve Musevi-kökenlilerin ve kurbanların hikayelerini anlatıyorlar.
1933-1945 Holokost - Şoa Esnasında,
Nazi-almanyasından, Nazi-müttefik
ülkelerinden ve Nazi-işgali altındaki ülkelerden kaçmak
ve ölümden kurtulmak için, amerika'ya ve ingiltereye
gitmek isteyen masum Musevi ve Musevi-kökenli çok seçkin eğitimci
ve mülteci, göçmenlere imkan verilmedi, çünkü
bu ülkelerin göçmen kanunları çok katı ve kısıtlıydı.
Yalnız
bir iki üniversite iş imkanı verdi,
O'zamanın
amerikasındaki hayat durumu ve piyasadaki durgunluk
ve işsizlik çok geniş biçimde yayılmıştı özellikle anti-semitizim, cinsiyet yaş ayrımı bütün
üniversitelerde müthiş uygulanıyordu. Amerikadaki bu uygulama
avrupadan ölümden kaçmak, kurtulmak isteyen
entelektüel kişiler ve mülteciler tarafından çok iyi
biliniyordu.
Yalnız Türkiye
Cumhuriyeti büyük imkanı verdi.
Sayısız
masum musevilere ve Musevi-kökenlilere mültecilere, kurbanlara, ailelere,
çocuklara Nazi almanyası’ndan, Nazi-müttefik Avrupa ülkelerinden ve Nazi-işgali altındaki Avrupa ülkelerinden kaçarak
tek sığınağı ve barınağı
türkiyede buldu, tarihi bir ülkede iki tarihi
insan!
Bunların yanında
ayrıca sayısız avrupalı Hristiyan mülteciler.
Hristiyan ve Hristiyan-kökenli mülteciler,
çocuklar ve
ailelerde,
bir tek sığınağı ve barınağı 1933-1945'te Türkiye Cumhuriyetinde
buldular, buna örnek mesela avusturyadan ölümden
kurtulan 1.200
çocuklu aileler
„Bunlar
Unutulmasın“
|
|
|